Babamın Adı





Kızılay meydanında onbinlerce el

Kalkıyor yukarı hatırlasın diye

Türk ve isyan kadim evliliklerini

Bir asır evvel peydahladıkları mağrur çocuklar

Fark ediyor şimdi

Babalarına hiç benzemediklerini


Saraçhane’de nazlı nazlı sallanan sancak

Anımsıyor hilal puslu bir geceyi

O eller ya istibdatı boğacak

Ya da karalayıp gidecek bu son bilmeceyi


Ceberut bir muhafızı mezalimin

Atıyor nezarethanede en şanlı dayağını

Kan, ter, gaz ve kelepçeler içinde halimin

Sanıyor içime bir nebze korku salacağını

Vur zincirini suratımın en orta yerine

Ve bu bayram da siper ol önüme

Sanma ki binaenaleyh derde giriftar ağlayacağız

En büyük bayramı mezarını çiğneyip kutlayacağız


Nefesim…

Nefesim kesiliyor yabancı bir mahallede

Ne gazdan ne maskeden ne de bir suçluymuşumcasına

Yüzümün her yerini kaplayan simsiyah örtüden

Esaretimden kesiliyor nefesim

Aktıkça damarımda babamın kanı

İsyan diye atıyor damarımda düşlerim


Yaşamak dedik ya hür olmalı diye

Bin yıldır kan akıttığım çorak topraklar üstünde

Pek onurlu ve çokça neşeli olmalı yaşamak


Yaşamak dedik ya hür olmalı diye

Ne adını ne yüzünü bildiğim

Elime maske ve yemek tutuşturan

Ve akan gözlerimin yaşına derman

Kardeşimle direndiğimiz gibi yaşamak

Hür, cesur ve bir Türk kadar isyankar olmalı




Yorumlar

Popüler Yayınlar